Cumartesi, Aralık 24, 2005

altı harfin var, benim ise sadece bir kalbim var...



Altı rakamını hiç sevemedim şu ana kadar... Bilmiyorum hep 7 bana cazip gelmiştir. Bir nevi hayatım rakamı gibi olmuştur doğduğumdan bu yana...

Ancak 6 rakamı son birkaç ayda benim için oldukça değerleniverdi. Direkt olarak olmasa da, dolaylı yoldan tanışabildim sonunda bu rakamla. Bir isim sayesinde tanışabildim.

Kendisi sevmese de ismini pek, ben çok sevdim. Çünkü benim için isimlerin ne analama geldikleri önemli değildir. Ne anlam kattığı önemlidir ki, ben bu altı harften oluşan kişiye çok değer veriyorum. Kalbimin titreşmesine neden oluyor, hayallerime konuk oluyor. Fakat bir türlü gerçekten benim olamıyor. Ben de onun olamıyorum. Olmak istiyorum ama ondan cevapsız kalan sorularım, benim de onun olmama engel oluyor.

Belki de beni unutuyor artık. Onun için üç harften oluşan ismim değersizleşiyor mu ne? Bilmem ama artık boynuma sarılması lazım ya da bir işaret göndermesi... Çünkü çürüyorum yavaş yavaş. O ise sadece bunu izliyor ve sesini çıkartmıyor.

Halbuki beklemeden de her şey rayına oturabilir diye düşünüyorum, beraberce çözülebileceğini düşünüyorum her şeyin. Anlatamıyorum.

Altı harften oluşan tatlım benim... Beni özlemiyor musun, yoksa artık tatlım olmak istemiyor musun? Benimle konuşmazsan, işaret vermezsen, en sonunda yok olup gideceğim ve gözüm sadece arkada kalacak...

Elimi uzattım ve elim hala ahavada. Lütfen tut onu artık...

Tut elimi...

Yüzüne hasret kaldım... Benim yüzüm değersiz olabilir ama benim için senin yüzün çok değerli...

Hiç yorum yok: