Perşembe, Şubat 25, 2010

Kapatmayın Sinemalarımı!


Sinema... Bu büyüyü nerede yakalar insanlar, tabii ki sinema salonlarında. O halde neden kapatıyoruz bu salonları ya...

Tamam diyenler olabilir. Bir sürü alışveriş merkezinde sinemalar var. Var ama yani? Sadece film seyredebiliyorsun. Eski tarihi bir yapı bile yok. Büyü bazen bu eski salonların varlığıyla da ortaya çıkabiliyor.

Süreyya sinemasını kapattılar. Hayallerimin sinemasıydı orası... Çocukluğumun sinemasıydı. Sonra irili ufaklı bir süre sinema kapandı. Neyse bu furya sakinleşti derken, Emek kapandı. Emek nasıl kapanır ya, daha kaç zaman oldu festival yapıldı orada.

Şimdi de Alkazar kapatılmak isteniyor. Üstelik de o sinemanın önemi de Hollywood sinemasına direnişin sembollerinden bir sinema orası. Orayı da kapatıyorlarmış. Yapmayın böyle şeyler.

Sinema - Tarih buluşması ne kadar oldu yapılalı? Yeni oradaydık. İnsanlar seviyorlar bu sinemaları.

Alkazar'ın güzel yanlarından biri de, bir salonun içinden girilebilen tuvaleti. Bana çok sempatik geliyordu orası. Tuvalete giden merdivenden çıkmadan önce kenarda bir piyano yatıyor, duvara yaslanmış. Ben daim oraya gittiğimde tıngırdatırım bişiler, piyanoyla konuşurum. Filmler dışında benim için ayrı bir keyiftir orası.

Kapatmayın sinemalarımı!

Hiç yorum yok: